Dentafobi diş hekimi korkusu olarak tanımlanır. Bazı bireyler için diş hekimine gitmek çekinilecek hatta korkulacak boyutlardadır. Bu korkunun temelinde genellikle iğne korkusu yatar.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte modern tıp, hastaların ağrı duymaması için bir çok yeniliği de beraberinde getirmiştir. Örneğin tedavi öncesinde lokal anestezi amaçlı kullanılan iğnelerin boyutu 0.35-0.45 mm boyutuna kadar indirilmiştir. İğnelerin ucunun bu kadar ince olması çoğu zaman hastanın bunu hissetmemesini sağlar. Ancak bu iğnelerden bile korkacak hastalar için iğneden önce anestezi spreyleri kullanılmaktadır.

Ağrısız bir tedavinin en önemli şartı lokal anestezi yöntemidir. Bireylerde diş hekimi korkusunun temel nedeni küçük yaşta başlayan diş ağrısı ve diş hekimi korkusudur. Bu sebeple çocuklar küçük yaşlardan itibaren tanışma amacıyla da olsa mutlaka diş hekimine götürülmelidir. Ağız ve diş tedavisinin korkulacak hiçbir yanı olmadığını gören çocuklar artık diş ve diş hekiminden de korkmayacaktır. Böylelikle daha sonraki tedavilerin zemini hazırlanmış olur. Sonraki süreçte ise tedavi zamana yayılarak ağrı ve acı minumuma indirilmelidir. Bu durum çocuklarda korkunun başladığı bu dönemleri daha sağlıklı bir şekilde atlatarak bireylerin diş korkusunun da önüne geçilmesini sağlar.

Hastaların tedaviye gelmeden önce izlediği bazı video ve film içerikleri hastayı dişçi korkusuna itmektedir. Tedavi sırasında hastanın ağız içindeki işlemi görmeyeceği gibi bu tarz içerikleri izlemesi de sağlıklı değildir. Bu içerikler hastalarda iğneden korkma, tedavi esnasında bulaşacağı düşünülen hepatit HIV gibi hastalıklardan korkma dürtüsü geliştirir. Aslında diş tedavileri tamamen sterilize ortamda gerçekleştiğinden bu tarz durumlar söz konusu olmayacaktır.

Hayatımızın her döneminde çeşitli sebeplerle diş doktoruna görünmemiz gerekir. Bu korkular her ne kadar anlaşılabilir olsa da diş hekimine gitmeyi geciktirmek diş ve diş eti problemlerinin ilerlemesine ve ağrılarımızın dayanılmaz hale gelmesine sebep olur.

Ağız ve diş sağlığı için herhangi bir diş probleminiz olmasa bile yılda en az iki kez, kontrol amaçlı diş hekimine görünmeniz gerekir. Bu kontroller ağız ve diş sağlığınızın korunması açısından çok  önemlidir.

Alanında uzman doktorlarımıza ağız ve diş sağlığınızı güvenle emanet edebilir ve dentafobiyi yenebilirsiniz. Detaylı bilgi ve randevu için Ümraniye nöbetçi hastane Özbudent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimizi ziyaret edebilir veya bize ulaşabilirsiniz.

• Operasyonun gerçekleşmesinin ardından iki saat boyunca hiçbir şey yenilip içilmemelidir.
• Tedaviden sonraki 24 saat içerisinde sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır. Soğuk ve ılık şeyler tüketilmelidir.
• İlk 24 saatte kanamaların olması normaldir.
• Tedaviden sonra kanamayı durdurmak ve kanın pıhtılaşmasını sağlamak amacıyla bölgeye sterile ve yumuşak bir tamponla baskı uygulanmalıdır.
• İlk hafta iyileşmeyi hızlandırmak adına çiğneme gerektirecek gıdalardan kaçınılmalı daha çok püre ve sıvı gıdalarla beslenilmelidir.
• Tedavinin gerçekleştiği gün gargara yapılmamalı ve dişler fırçalanmamalıdır.
• Tedavi sonrasında hekim reçete yazdıysa ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalıdır.
• Bölgenin iyileşme evresinin başlaması için ilk 24 saatte ağız çalkalanmamalı ve tükürülmemelidir. Kanı yutmanız daha sağlıklı olacaktır.
• İyileşme süresi boyunca sigara ve alkolden kaçınılmalı, ilk 24 saat kesinlikle tüketilmemelidir.
• İlerleyen zamanlarda bölgede kanamanın meydana gelmesi mümkündür. Tekrar stebil tampon uygulaması yapabilirsiniz.
• Tedavi sonrasında bölgeye eriyen yada erimeyen dikişler atılabilir. Eğer erimeyen dikiş varsa 7 gün sonra hekiminize başvurarak dikişleri aldırabilirsiniz.
• İşlem sonrasında günde iki kez tuzlu su ile gargara yapılmalı ve gargaradan sonraki 30 dakika bir şey yenilip içilmemelidir.
• Tedaviyi takip eden iki gün boyunca gece geç saatte ve yüksek yastıkla uyunmalıdır.

Tedavi sürecinin ardından devam eden şikayetlerde Sancaktepe ve Ümraniye şubeleriyle hizmetinizde olan nöbetçi hastane Özbudent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimize başvurabilir veya hekimlerimize danışabilirsiniz.

AĞIZ YARALARI NEDEN OLUR? UÇUK VE AFT NEDİR?

Uçuk:  Uçuklar “herpes” adlı bir virüsün neden olduğu ağrılı lezyonlardır. Herpes virüsü vücutta var olan ve halsizlik, yorgunluk, direnç düşüklüğü gibi zamanlarda artışa geçen bir virüstür. Ağız içerisinde yada dudaklarda uçuk adı verdiğimiz yaraları oluşturur. Uçuk çıkmadan önce bölge gerilir ve sızlar. Gerilme ve sızlamanın başladığı anda uçuk farkedilirse ilaç kullanılarak hafif atlatılması sağlanabilir. Bu lezyonun kendi kendine iyileşme süresi 7 ile 10 gün arasındadır.

Aft: diş eti, dil veya yanak içinde çıkan küçük , soluk sarımsı renkli yaralardır. Ağrılı geçer ve kadınlarda daha çok görülür. Bu durumun sebebi net olarak belli değildir. Sirke, acı, turşu gibi besinlerin yanı sıra streste bu yaraların oluşumunu tetikleyebilir. Kullandığınız bazı diş macunları da bu yaraların oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir.  Bunun yanı sıra aftların oluşum nedenleri arasında bazı sistematik metebolizma bozuklukları da vardır. Aftlar ağrıya neden olur ve kendi kendine iyileşme süreci 7 ile 10 günü bulabilir.

Ağız içinde oluşan yaralar bazı hastalıkların habercisi olabilir. ilaç kullanımı, sigara kullanımı ve ağız içi temizliğine dikkat edilmemesi durumunda ağızdaki yaralar diş ve diş etlerine zarar verebilir. Sürekli tekrarlayan ağız yaralarınız varsa mutlaka Ümraniye nöbetçi acil hastane Özbudent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimize uğramalı veya hekimlerimize danışmalısınız. 

DİŞ İPİ KULLANMANIN ÖNEMİ

Ağız ve diş sağlığı için en önemli bakım yöntemlerinden biri diş ipi kullanımıdır. Diş ipi kullanılmadığı durumlarda diş ve diş eti çizgisi boyunca plak oluşabilir. Ağızda oluşan plaklar zamanla tartarlara hatta diş çürüklerine dönüşebilir. Diş ipi, diş fırçasının ulaşamadığı yerlerdeki plakların temizlenmesini sağlar. Ayrıca diş arasına kaçan yemek kalıntıların temizlenmesi için mutlaka kullanılması gerekir.

Çürük Riskini Azaltır

Diş minesi üzerinde oluşan plaklar çürük riskini yükseltmektedir. Günde bir kez mutlaka diş ipi kullanılmalıdır. Diş fırçasının ulaşamadığı yerlere diş ipinin ulaşacak olması dişinizin daha detaylı temizlenmesini sağlar.

Plak Oluşumunu Engeller

Plak diş minesi üzerinde diş eti çizgisi boyunca oluşan renksiz ve yapışkan bir şerittir. Şeffaf olması nedeniyle farkedilmesi zor olsa da diş sağlığınızı tehdit eder.

Şekerli ve nişastalı gıdaların tüketimi ağızda bakteri ve plakların oluşmasına zemin hazırlar. Bu kalıntıların oluşturduğu bakteriler, karbonhidratı parçalayan bir asit üretir. Diş ipi kullanılmadığı durumlarda bakteriler birbirine karışarak plak tabakasını oluşturur. Plak oluşumu önlenmediğinde birikerek tartar oluşturur. Tartarlar ise diş eti hastalıklarına zemin hazırlar.

Diş ipini düzenli kullanmak tüm bu bakterilerin oluşumuna engel olabilir.

Diş Eti Hastalıklarını Önler

Diş eti iltihabı, diş ve diş eti hastalıklarının ilk aşamasıdır. Belirtisi ise diş etleri üzerinde oluşan beyaz renkli iltihaplanmadır. Diş fırçalama sırasında diş etlerinde kanama meydana gelmesine sebep olur. diş eti iltihabının tedavi edilmediği durumlarda diş hastalıklarına davetiye çıkarılmış olur.

Yılda en az iki kez, diş kontrolünüzü ve diş temizliğinizi yaptırmak için bir diş hekimine görünmeniz gerekir. Alanında uzman hekimlerimize muayene olmak ve daha sağlıklı dişlere kavuşmak için, Ümraniye Nöbetçi Acil Hastane Özbudent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimizi ziyaret edebilir  veya detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

•İmplant dişler kök diş görevi görür ve kendi dişleriniz gibi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
•İmplant üretim malzemesi titanyumdur, protezler gibi alerjen metaller içermez. İmplant çene kemik yapınızla uyumludur ve alerji yapmaz.
•İmplantlar protezler gibi hareketli değildir. O yüzden daha uzun ömürlüdür ve düşme söz konusu olmaz.
•Protez dişlere göre daha avantajlı ve daha kalitelidir.
•Dişlerin düşmesi ile birlikte çenede oluşan boşluklar hem estetik hem de ortodontik problemlere neden olabilir. Dişlerin yerinin mutlaka doldurulması gerekir bunun en etkili yolu implanttır.

İmplant tedavisinde daha uzun ömürlü ve daha sağlıklı sonuç alabilmek için tedavi mutlaka alanında uzman hekimlere yaptırılmalıdır. Alanında uzman hekimlerimizden randevu almak ve implantlarınızda ömür boyu garantiye sahip olmak için Ümraniye Nöbetçi Hastane Özbudent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimize başvurabilir veya bize ulaşabilirsiniz.